NASA’nın Mars’ta kullandığı teknolojiye sahibiz…
Dile kolay… Tam 22 yıllık bir sabırdan söz ediyoruz… Prof. Dr. Arif Demir‘in 1997 yılında Kocaeli Üniversitesi Fizik Bölümü’nde yardımcı doçent olarak görev almasıyla başlayan “teknoloji yolculuğu”nda büyük bir mutluluk yaşandı… Lazer Etkileşimli Plazma Spektroskopisi Sistemi’nin yurt dışına ilk satışı geçen ay gerçekleşti.
BEAM Ar-Ge Optik Lazer Teknolojileri Ltd. Şti. kurucu ortağı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Arif Demir başarıya giden süreci GasteArge’ye anlattı…
Mehmet Yücel
■ Projenizin adıyla başlayalım mı Hocam… Bir de kısaca tanımlar mısınız?
Lazer Etkileşimli Plazma Spektroskopisi (LIBS). Yakın ve uzak mesafe lazer odaklama ve ışın toplama sistemi. Atom numarası Z=1 ile 90 arası tüm elementleri tespit edebiliyoruz.
“Lazer spektroskopisi çok önemli bir teknolojik alandır. Bugün birçok alanda kullanılıyor. En ilgi çekeni de NASA’nın Mars yüzeyini LIBS ile uzak mesafeden analiz etmesidir. Sahip olduğumuz teknoloji bu.”
■ Dünya ölçeğinde değerlendirdiğinizde, LIBS’i nasıl konumlandırıyorsunuz?
Doktora tez çalışmamda yurtdışındaki araştırmacılarla ortak çalışmalar yaptım. İleri düzeyde teknoloji geliştirme konusunda çok erken yaşta tecrübem oldu. Lazer spektroskopisi çok önemli bir teknolojik alandır. Bugün birçok alanda kullanılıyor. En ilgi çekeni de NASA’nın Mars yüzeyini LIBS ile uzak mesafeden analiz etmesidir. NASA’nın Mars’ta kullandığı teknolojiye sahibiz… Sahip olduğumuz teknoloji bu. Benzer şekilde uzak mesafeden malzeme tespiti için ASELSAN’ın talebi doğrultusunda 2,5 metre uzaktan analiz yapabilen LIBS sistemini geliştirdik. Grubumla birilikte teknolojinin geliştirilmesine devam ediyoruz. Eğer destek alabilirsek insansız hava araçlarına veya robotik sistemelere yerleştirerek 100 metre mesafeden analiz yapabilecek sistemi geliştireceğimiz bilgi birikimine sahip bulunuyoruz. Böylece, çok farklı uygulamaları yapabilmemiz mümkün olacak. Aynı zamanda gelişmiş ülkelerde çok yaygınlaşan Endüstri 4.0 uygulamalarının ülkemizde de gerçekleştirilmesi sağlanabilir. Ereğli Demir Çelik, ASELSAN, TUSAŞ gibi büyük gruplarla ortak çalışmalar yaparak ülkemizin gelişmesine katkıda bulunabiliriz.
“LIBS teknolojisini madencilik, çimento, döküm sanayisi, nükleer santrallerdeki sızıntı tespiti ve atık bertaraf tesislerinde uygulayabilme potansiyelimiz var.”
■ Ürününüz nerelerde kullanılabilir?
Lazer spektroskopisini madencilik, çimento, döküm sanayii, nükleer santrallerdeki sızıntı tespiti ve atık bertaraf tesislerinde uygulayabilme potansiyelimiz var. LIBS teknolojisi, özellikle demir çelik ve diğer alaşım üretim fabrikalarında ürün kalitesini artırmak için kullanılabilir.
TEKNOLOJİK ÜRÜNE YOĞUNLAŞTIM
■ Böyle bir projeye başlama fikri nasıl doğdu, başlarken ne düşünüyordunuz?
ODTÜ Fizik Bölümü’nden mezun olduktan sonra akademisyen olmaya karar verdiğimde, üniversitelerin Ar-Ge çalışmaları yaparak en sonunda teknolojik ürün geliştirmeleri gerektiği düşüncesine yoğunlaştım. Hedefim bu oldu. Bu amaçla İngiltere’deki Essex Üniversitesi’nde doktora çalışmamı, X-ışını lazer ortamlarının spektroskopi ile incelenmesi konusunda yaptım. Deneysel çalışmalarımı Oxford’da bulunan Rutherford Appleton Laboratuvarı’nda gerçekleştirdim. ABD, Çin ve Japon bilim insanları ile çalışma fırsatı buldum. Ayrıca, Almanya, Fransa ve Çekya’daki uluslararası lazer laboratuvarlarında deneysel çalışmalarda bulundum. Kocaeli Üniversitesi Teknoparkı’nda kurduğumuz Ar-Ge şirketi ile Avrupa’daki şirketlerle ortak Ar-Ge projeleri yaptık. Böylece Avrupa’da bilimsel çalışmaların nasıl yapıldığını, teknolojilerin gelişimini yakından gözlemledim. Katıldığım her deneyde ülkemizde de benzer konuların araştırılması ve teknolojilerin geliştirilmesine yönelik planlamalar yaptım.
■ Kaç yıl önce ve nasıl başladınız?
Doktora tezimi tamamladıktan sonra 1997 yılında Kocaeli Üniversitesi Fizik Bölümü’nde yardımcı doçent olarak göreve başladım. Başlar başlamaz da lazer spektroskopisi konularında grup kurma ve altyapı oluşturma çalışmalarına giriştim. Üniversitemizde uluslararası konferanslar düzenleyerek üniversitemizin tanıtımına önem verdim. Bugüne kadar 22 yıl geçti.
■ Lazer Etkileşimli Plazma Spektroskopisi’ne 22 yıllık bir sabrın ürünü diyebiliriz o halde…
Evet, kesinlikle. Projenin doğması, temellendirilmesi, gelişimi ve satışının gerçekleştirilmesi… Tam 22 yıl.
DEPREM SONRASI YILMADIK
■ Yola çıkarken nasıl bir süreç öngörüyordunuz, neler yaşadınız?
Yurt dışında oldukça başarılı bir tez çalışması yaptıktan sonra severek görev yapmaya başladığım Kocaeli Üniversitesi’nde üniversite-sanayi iş birliğini geliştirmeyi öngörmüştüm. Fakat 1999 yılında yaşadığımız deprem çalışmalarımızın ötelenmesine sebep oldu. Ama yılmadım. Çalışmalara devam ederek TÜBİTAK destekli projeler almaya başladım. 2002 yılında Fizik Dalı’nda TÜBİTAK Teşvik Ödülü’nü aldım. Kocaeli Üniversitesi’nde araştırma grubu oluşturmaya ve Ar-Ge laboratuvarımızı kurmaya başladım.
■ Projeyi yürütürken umutsuzluğa düştüğünüz anlar oldu mu, nasıl aştınız?
Projeyi yaparken umutsuzluktan ziyade ileri düzeyde araştırma yapabilmek için gerekli olan insan kaynaklarının grubumuzdaki zayıflığı sonuçları erken almamızı engelledi. Ayrıca, enerjimin büyük kısmını üniversitenin diğer alanlardaki gelişmesine harcamam gerekti. Üniversitede Ar-Ge yapabilen grupların oluşmasına çok emek harcadım. Çünkü Ar-Ge yapan grupların sayısının kritik eşiğin üzerine çıkması durumunda Ar-Ge kültürünün gelişimi daha kolay olmaktadır. Üniversitemizde hayli yol kat etmemize rağmen henüz o kritik eşiğe ulaşamadık.
■ Projenizin gerçekleşme maliyeti ne oldu?
Başarının gerçekleşmesi için doğru zamanda, doğru yerde bulunmak gerekir. Araştırma konusu olarak doğru zamanı yakalamıştım ancak arada üniversitemiz için önemli işlere de yoğunlaşmam gerekti. Akademik çalışmalarım sonunda 2006 yılına kadar teknolojik ürün çıkarmayı hedeflemiştim. Zamanımı sadece teknoloji geliştirmeye ayırmadığım; üniversitemizde Ar-Ge ekosistemini oluşturmaya çalıştığım için ancak 2019 yılında gerçekleştirebildik. Projenin maddi maliyetinden çok, yaklaşık 13 yılın kişisel zaman kaybı manevi maliyeti daha fazladır.
FUARLARA KATILDIK
■ İlk satışınızın gerçekleşme sürecini bizimle paylaşır mısınız?
Ar-Ge şirketimizi kurduktan sonra ulusal ve uluslararası destekli projeleri gerçekleştirdik. Proje sonuçlarını tanıtmak için fuarlara ve konferanslara katıldık. Ayrıca proje sonuçlarımızı bilimsel makale olarak dergilerde yayımladık. Böylece geliştirdiğimiz teknolojilerin sağlam ve kullanılabilir olduğunu gösterdik. Konu üzerinde çalışanlar bizi tanımaya başladılar. Yurt dışında makalemi okuyan bir araştırmacı, telefonla arayarak, “LIBS sistemi ile ilgilendiklerini” bildirdi. Sorunlarını anlattılar. Nasıl çözebileceklerini ve kendilerine nasıl yardımcı olabileceğimi sordular. Karşılıklı yazışma ve görüşmeler sonucunda kendilerine uygun teknolojik çözümü belirledik. Geçtiğimiz günlerde de ürünümüzün ihracatını gerçekleştirdik.
■ Satış hedefiniz ne? Yeni siparişler söz konusu mu?
Ülkemizde yerli teknolojiye çok fazla güven yok maalesef. Öncelikle projelerimize yetkin yeni isimler katarak insan kaynaklarımızı büyütmeyi ve uluslararası şirket olmayı, ihracatı hedefliyoruz. Önümüzdeki yıllarda madencilik sektörüne yönelik sistemleri özelleştirip ürün olarak sunmak istiyoruz. Özellikle Afrika ve Orta Asya ülkelerine yönelik tanıtım, pazarlama çalışmaları yapmaya başladık. Yetişmiş insan kaynaklarımız ve teknik altyapımızla Avrupa’daki gruplarla lazer spektroskopisinin uygulamalarının geliştirilmesine yönelik projeler yapmayı hedefliyoruz.
■ Üretim sürecinize ilişkin neler söylemek istersiniz? Üretim planlaması anlamında başka düşünceleriniz var mı?
İhracat amaçlı çalışmalar planlıyoruz. Yurt dışındaki rakiplerimizle rekabet edebilmek, teknolojik ürünümüzü geliştirmek için TÜBİTAK, KOSGEB ve Ticaret Bakanlığı’nın desteklerini almak ve bu yolla gelişmek istiyoruz.
■ BEAM Ar-Ge’nin kısa dönemdeki önceliklerini öğrenebilir miyiz?
Ülkemizde lazer spektroskopisi teknolojilerini daha da geliştirmek temel düşüncemiz. Bu alanda ülkemizi uluslararası çalışmalarda temsil etmek ve bir adım daha öne çıkmak arzusundayız.
“Başarı için bireysel disiplin çok önemlidir. Gençlerimizin 1, 3, 5, 10, 20 yıllık hedefleri olmalı ve her hedef bir sonrakine temel oluşturmalı.”
BİREYSEL DİSİPLİN ÇOK ÖNEMLİ
■ Büyük bir sabrı temsil ediyorsunuz… Genç akademisyen ve girişimcilere ne tavsiye edersiniz?
Başarı için bireysel disiplin çok önemlidir. Gençlerimizin 1, 3, 5, 10, 20 yıllık hedefleri olmalı ve her hedef bir sonrakine temel oluşturmalı. Başarılı insanların yanında bulunmalarını ve başarı için koşmalarını öneriyorum. Yirmili yaşlarda çalışırken, geleceğe yönelik program yaparken kırklı yaşlara gelmiş başarılı insanları yakın takiplerine alsınlar.
“Başarıyı takdir etmeli ve ön plana çıkarmalıyız. Başarı sayısı çoğaldıkça ortam daha iyi olacaktır. Çünkü başarı başarıyı çeker.”
■ Üniversite-sanayi iş birliği özelinde dünden bugüne neler söylemek istersiniz?
Üniversite-sanayi iş birliği konusu, çok fazla konuşulan fakat başarı hikayelerinin azlığı nedeniyle çok da mümkün olamayan bir konudur. Ülkemizde üniversitelerde kazanma ve başarı çok fazla kabul ve takdir gören bir durum değildir. Bunu 2002 yılında TÜBİTAK Ödülü’nü aldığımda bizzat ben de yaşadım. O ödülü üniversitemizde bugüne kadar alabilen başka bir araştırmacı olmadı. Önce başarıyı takdir etmeli ve ön plana çıkarmalıyız. Başarı sayısı çoğaldıkça ortam daha iyi olacaktır. Çünkü başarı başarıyı çeker.
“Ülke olarak uzun süreli konulara odaklanamıyoruz. Zorluklar karşısında çok çabuk vazgeçiyoruz. Ayrıca insanlarımız günlerinin en verimli saatlerini meslekleri dışındaki güncel konularla ilgilenerek ve konuşarak geçiriyor.”
KONULARA ODAKLANABİLMELİYİZ
■ İnovasyon ve yüksek katma değerli ürünlere ilişkin bir dünya ve Türkiye değerlendirmesi yaparsak, dünya nereye doğru gidiyor, biz ülke olarak bunun neresindeyiz?
Ülke olarak uzun süreli çalışma gerektiren araştırma konularına odaklanamıyoruz. Zorluklar karşısında çok çabuk vazgeçiyoruz. Ayrıca insanlarımız günlerinin en verimli saatlerini meslekleri dışındaki güncel konularla ilgilenerek ve konuşarak geçiriyor. Bu da hedeften çok kısa sürede sapılmasına neden oluyor. Bu yüzden dünkü planlar çok kolay unutulabiliyor. Konulara odaklanabilmek başarı çıtamızı yükseltecek. Buna inanıyorum.
NASA’nın Mars’ta kullandığı teknolojiye sahibiz…
BEAM Ar-Ge Ltd. Şti. hakkında ayrıntılı bilgi:
http://www.beamarge.com/
